8 Şubat 2011 Salı

up in the air

2011 o kadar havalarda, devamlı şehir dışlarında, yoğun ve yalnız başladı ki kendimi up in the air'deki ryan bingham gibi hissetmeye başladım. öğrenciyken çok gezilen işlerin mükemmel olduğunu düşünür öyle işlerde çalışan insanlara gıptayla bakardım. 'zamanla yorucu ve sıkıcı' oluyor diyenlere de inanamaz, benim için asla böyle birşeyin mümkün olmayacağını düşünürdüm. şimdi bir ay komple evde oturamayan ve bundan yakınmaya başlayan biri olarak insanoğlunun doyumsuzluğuna örnek teşkil ettiğime inanıyor, yine de çok şanslı bir insan evladı olarak son almanya seyahatimizdeki mekanımızın fotoğraflarını paylaşmak ve birkez de burdan bu mekanı bize sağlayan alfred toepfer vakfına teşekkür etmek istiyorum.



Hiç yorum yok: