26 Şubat 2010 Cuma

feriköy'de bir flim-flam

resim kalitesinde çığır açan bu entry'mde herkesi bu mükemmel düğmelerin canlı hallerini ve bu mükemmel ellerin sahibini görmeye feriköy'e davet etmeyi hedeflemekteyim... evet evet hedefliyorum ve işte yapıyorum.. normalde pazar/ kermes hazırlıkları heyecan dolu oluyor da bu sefer ki çok buruk, o açıdan kalkın, gelin, benim için, kardeşlik için, barış için, gazoz için, çay kahve için, kola için, daha fazla uzatmamam için...

20 Şubat 2010 Cumartesi

ağacı sev, ormanı koru

ofiste gerekli gereksiz kağıt harcamalarına uçan tekmelerle tepki göstermemden bunalan sevgili hazar, 'benim dikili ağacım senden fazladır, kaç tane ağaç diktin sen hayatında' diye karşılık verince, beni bir düşüncedir aldı.

aslında bu konu geçen hafta farklı ortamlarda birkaç kez gündemimize geldi. sınıf değişimi ile yurtdışından öğrenci getirmeyi planladığımız okul müdürüne, aktivite olsun öğrencilere ağaç diktirelim dememle müdür bey ufak çaplı bir gülme krizine tutuldu. küçücük çocuklara ağaç dikmek fazla gelmez mi, fidan dikseler diye...

neyse işte bütün bunlara cevap, zorluklara göğüs gerdim, sebepsizce 7.30 da uyandığım bu cumartesi, ağaç diktim. kendisi aşağıdadır, ilgililere duyurulur....


7 Şubat 2010 Pazar

samimiyetle söylüyorum

bunu ören kız kör oldu. 8 saat elektrik kesintisi mi olur istanbul'un göbeğinde pazar pazar. ameliyat masraflarımla birlikte 10 TLye pasaja koyuyorum. ayrıca mum ışığında yapıldığı için sevgililer gününüze anlam katacaktır.















günün birinde bütün saçbantlarımı satıp adam gibi fotoğraf makinesi almalıyım, böyle cep telefonuyla olmuyor valla kör göze şimşir tarak:) herkeslere iyi haftalar...